„Doga ile insanin, dogu ile batinin el sikistigi ülke...“
Expo 2000 bir uygarliklar gecidi, ülkelerin her birinin kendi rengini
kattigi evrensel bir pazer yeri. Burada yeryüzü ülkelerinin
her biri, daha güzel bir dünya, daha yüksek bir yasam kalitesi
icin ürettiklerini, baska bir deyisle uygarlik yolculugunda ulastigi
noktayi sergiliyor. Biz de istedik ki, Türkiye pavyonu sosuz cesitliye
sahip bu dünya bahcesine Anadolu topraginin bereketini getirsin, binlerce
yillik baris mesajini bugün burada tüm insanliga sunsun. Bu mesaj
: Insanin insanla, dogayla ve teknoloji´ yle uyumunu, bu uyumun mümkün
hatta bir zorunluk odugunu anlatiyor.
Mimarisiyle, kullanilan malzemeyle icinde sergilenenlerle, pavyon binasinin
bir dili var. Bu, evrensel bir dil, Sözcüklerle degil, formlarla,
doku ve renklerle konusuyor.
Türkiye Pavyon Binasi, cam, celik ve ahsaptan insa edilmistir.
Bina´ya girisi su üzerindeki bir Köprü saglar. Köprü
ahsap malzemeden olusturulmustur ve ön cephenin basindan sonuna bir
yay gibi uzanir.
Köprü Avrupa ile Asya arasindaki cografi, kültürel
ve insani iletisimi kuran Türkiye´ yi simgeler.
Köprüden iceri girince Selam platformu yer alir. Burada,
antik asillarinin örnekleri olan dört büyük tas kabartma
bulunur. Bunlar, Nemrut Daginin 2062 yillik selamidir ve bunlar tanrilar
ile insanin el sikismasini gösterir.
Serginin merkezinde, Anadolu insanin kültürel olusumunu simgeleyen
temsili bir Küre bulunur.
Kürenin girisini, iki Hattusa aslani bekler. Iceri girilfiginde,
Kürenin merkerzinde yatan bir aslan kabartmasiyla karsilasilir. Bu,
Nemrut Dagi´ nda vulunan antik aslanli Horoskopun temsilidir. 25000
yilda bir gerceklesen bu astronomik an, Nemrut Dagi´ nin zirvesinde,
insanoglu ile tanrilarin el sikistigi, Dogu ile Batinin bulustugu andir.
Hayat plattformu, Anadolu topraginin yaratici enerjidini tasiyan agaclardan
olusan bir hayat bahcesidir. Bu alanin ortasinda, Anadoludaki en eski figürlerden
biri olan Hayat Agaci simgesel olarak kurgulanmistir. Tanrilar ile insanlarin
birlikte diktigi bu Hayat Agaci, Anadoludaki bariscil uyumu simgeler.
Binanin cikis platformunde, cinli havuzun üzerinde „Akdeniz“ adli
heykeli yer alir. Bu heykel sanatcinin ifadesiyle „dalgalardan tesekkül
eden bir mabude“ dir.
Pavyonun sonunda sizi Anadolu Sofra bereketinin geleneksel tat cesitligi
ile karsilar.
Size basta anlatigimiz gibi size Türkiye´yi daha yakinlastirmak
istedik.
Türkiye Pavyonun´da Anadolu tarihine yaptiginiz bu yolculugunuz´da
sizlere bir mesaj vermek istiyoruz :
Insanin dogayla, insanin insanla, kültürlerin diger kültürlerle
barisi...
Hande Yalcin, Özlem Hussein, Yasar Seki, Semra Karanlik